28 Mayıs 2010 Cuma

RG'da Neler Oluyor

RG dolu dizgin giderken ben de yasımdan kurtukldum(Ritchie'nin 'yüreklendirici' elenişi) ve turnuvaya yeniden odaklandım. Güzel maçlar oluyor. Özellikle Rafael Nadal-Gianni Mina arasındaki ilk tur maçı. Mina daha ilk GS'inde ilk zaferi için dünyanın ya da tarihin en iyi toprak kort oyuncusuyla GS'lerde 100. zaferi için mücadele etti. Elbette Nadal'ın maçı kazanacağı belliydi ama Mina için güzel olan bir takım anektodlar var. Mesela, Nadal'ı kortta 2 saatten fazla tutması, direnişi, rallilerde çıkardığı güzel toplar, faklı vuruşlar...
adam 100. maçını kazanmaktan bahsediyor ben daha bi tane bile kazanamadım
bi yürü git Rafa

Gelelim 2. tura. Ana Ivanovic-Kleybanova ile karşılaştı ve maçı 6/3,6/0 2 set sonunda kaybetti. İşin enterasan tarafı Ana'nın maç sonunda durumundan, oyunundan, gelişiminden memnun olduğunu sadece biraz şanssız olduğunu söylemesiydi. Ana şaka mısın, ben sende iyi namına nerdeyse hiçbir şey görmedim. Sanırım gözlük derecem iyice büyüdü.
maç içindeki halin sanırım gerçekleri daha iyi özetliyor Ana

La Monf 2 gündür süren 5 setlik maceradan boynu bükük ayrılan taraf oldu. Hikayesi fazla olan maçta (elektrikler yok, zor şartlar altında çalışma ühüühhü) Parisian+La Monf:2 Fabio Fognini:3
:((((

Andy Roddick'te gidebileceği en üst tur olan4.tura, David Ferrer'e doğru emin adımlar olarak sayılabilecek şekilde ilerliyor. Vay beeeeeee!
Gelgelelim en cırtlak maça: Jankovic-Kanepi. Jankovic bayağı zorlandı. Maç gitti geldi diyebilirim. Çok rahatlıkla çeyrek hatta yarı final görmesi beklenen Jankovic için pek de iyi bir görüntü değildi açıkçası. Ancak o maçta beni kilitleyen tek şey Jankovic'in performansı değildi. Eurosport spikerlerinin elbise ve moda üzerine sohbet etmeleri oldu. Basın toplantısında Jankovic ne diyecek acaba elbisesi hakkında dedi spiker. Süperdi valla. Ama Kanepi'nin içinden geçenleri duyabiliyorum:Hatun kişinin o kadar cırtlak bir sarıydı ki gözümü alıyordu:)
elbisemi kıskanıyorsun hııııhhhh

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder